Şems-i Tebrizî’den Şiir Tadında, Şems-i Tebrizî Şiirleri
Mademki nefsini bilmekte herkes gafil,
Ne olurdu bilseydim kimlerdir cahil!
* * *
Diyelim ki, şüpheden kurtuldun en sonunda,
Taptığın şüphe putu yerinde durmaktadır!
* * *
Güneşin ışığına bir zarar gelir mi hiç!
Göremezse ne çıkar kör Yahudinin gözü?
* * *
Aslanın dişlerini açık gördüğün zaman
Sakın gülüyor sanma sana, o korkunç aslandır.
* * *
Ey can bana bir görün bitmeden son nefesim,
İşimi çabuk bitir, artık kesilsin sesim!
* * *
Her işin belirli vakti gelip çalmadıkça,
Dostların sana yâr olmasından bir fayda göremezsin!
* * *
Dosta erişmek için durmadan koşuyorum,
Ömrüm sona yaklaştı ben hâlâ uykudayım.
Diyelim ki kavuştum nihayet sevgiliye
Ya o geçen günleri ben nerede bulayım?
* * *
Dürüstlük bir şehirdir, ben de o şehrin sultanıyım,
Onda kendim yaşayayım, kendim öleyim, kendim korunayım.
* * *
Bunu ancak akıllı kişi bilir,
Bu sesten o sese kadar kaç yıl geçmiştir?
* * *
Ben, sevgilim; sevgilim de ben olmuşuz
İkimiz bir beden içine girmiş iki ruh olmuşuz.
* * *
Binlerce kurbanın kesildiği bir düğünde
Zavallı davulcuların ne yeri var?
* * *
Ben uykudayım, ama bu uyanıklıktır.
Uyuyanlar, benim uyanık olduğumu ne bilsinler?
* * *
Anlamaz Leylâ yazık âvâre Mecnun halini,
Halini Mecnun’un ancak sadece Mecnun bilir.
* * *
İşlediğim günahtan nereye kaçsam bilmem,
Her günahın ardından karşıma gufran gelir.
Şems-i Tebrizî’den Şiir Tadında
Şems-i Tebrizî Şiirleri
Şems-i Tebrizî (k.s)
Bir Yorum Yaz
Bu yazıya yorum yazmak için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.