Eserleri

Gizlenmiş Mücevher

Gizlenmiş Mücevher
Gizlenmiş Mücevher, Fîhi Mâ Fîh

İnsanların tabiatındaki kötülük, hayvanlarda ve yırtıcılarda yoktur, dedikleri o durum, insanların onlardan daha kötü olmasından değildir. Aksine kötü huyun, nefsin şerrinin ve insanlardaki noksanlıkların kendisindeki gizli cevheri örtüp gizlemesindendir.

Dolayısıyla o huylar, o kusurlar ve o şerler bu cevheri perdelerler. Söz konusu o cevher ne kadar ender, ne kadar yüce ve ne kadar değerli ise, perdesi de o kadar fazla büyük olur. Demek ki bu kusur, bu şer ve bu kötü ahlak, o cevherin perdelenmesinin asıl sebebidir. O perdeyi ortadan kaldırmaksa ancak (nefse karşı verilecek) büyük mücâhede ve mücadelelerle mümkündür.

Bu mücâhedeler çeşit çeşittir. Bu çaba ve gayretlerin en büyüğü ise, şu dünyaya sırt dönüp yüzlerini Hakk’a çevirenlerin dostluğunu kazanmaktır. Mücâhede eri (benlik ve bencillikten kurtulmak ve nefsi yenmek için çalışan kimse) için, velilerle, takva sahibi kimselerle oturup kalkmaktan daha yaman bir şey yoktur. Çünkü onları görmek, nefsi eritip yok eder. Hani derler ya: “Bir yılan kırk yıl insan görmese, ejderha kesilir.” Öyle olur, çünkü onun azgınlığını ve aşağılık huyunu tuz buz edecek kimseyi görmemiştir.

Nitekim insanlar da Allah’a boyun eğip ibadet etmedikleri zamansa, hayvanlardan da aşağı duruma düşerler. Onun için Yüce Allah buyurur:

“Hayvan sürüsü gibidir bunlar; hayır hayır, doğru yolu kavramakta onlardan da aşağı (A’râf Sûresi, 7/179)”.

Kocaman bir kilidin asılı olduğu her yerde, kıymetli ve çok değerli bir şey saklanıyordur. O yüzden perde ne kadar kalınsa, oradaki mücevher de bir o kadar değerlidir. Aynen bir definenin üzerinde bulunan yılan gibi… Öyleyse sen yılanın çirkinliğine bakmak da, o definede bulunan kıymetli şeylere odaklanan!


Gizlenmiş Mücevher

Fîhi Mâ Fîh’ten Sohbetler
Mevlâna Celâleddin (k.s)

Bir Yorum Yaz